KoronaFobi’den Korunmanın Yolları

KORONAFOBİ’DEN KORUNMANIN YOLLARI

Sevgili dostlarım;

Ülkemizi ve tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 virüsü, bir çok endişeyi de beraberinde getirdi.

‘Boğazım gıcıklandı corona mı oldum?’

‘Biraz ateşim var gibi corona mı oldum acaba?’

‘Ya corona olursam?’

‘Ya sevdiklerime bir şey olursa?’

gibi haklı olarak sorulan bir çok soruda, Kaygı, Panik ve Korkuyu arttırmakta ve fiziksel sağlığımızı korurken ruhsal sağlığımızı tehlikeye atmaktadır. Özellikle televizyonlarda ve sosyal medya da sırf konuşmak için konuşan insanlar yüzünden oluşan bilgi kirliliği ve asılsız haberlerin yayılmasıyla birlikte bu “azı karar çoğu zarar”  duygularda bir hayli artmakta ve bireylerin psikolojik sağlığını travmatik yönde etkilemektedir.

Dostlarım unutmayınız ki; şu an Çin’de olduğu gibi biz de bu süreci hep birlikte atlatacağız! fakat duygu ve davranışlarımızı işlevsel olmayan bir noktaya getirirsek, inatçı psikolojik travmalara maruz kalabiliriz.

Bu sebeple;

‘KoronaFobi’den korunmanın yollarını ve olası psikolojik hasarı önleyebilmek ve varolan duygu ve davranışlarımızı işlevsel düzeyde tutabilmek için bazı önerilerimi aşağıda sıraladım;

  • ‘İzlediğiniz haberler ve takip ettiğiniz kişiler, kaygı ve korkularınızın kaynağı olmasın.’ Lütfen yalnızca güvenilirliği ve yetkinliği olan kaynakları takip edin.
  • Panik Virüs’ ü ‘Corona’ dan daha hızlı yayılır. Bu sebeple sizde kaygı ve paniğe yol açan durumları ve kişileri tespit edip, gerekirse bu süreçte mesafe koymaktan çekinmeyin.
  • Zihninizde panik ve kaygı yaratan sorularınızın cevaplarını, felaket senoryalarıyla ve asılsız haberlerle dolu Whatsapp gruplarında değil, o konuda yetkin kişilerde arayın ve gerekirse bir uzmandan ‘profesyonel online destek’ almaktan çekinmeyin. Unutmayın; belirsizlik kaygı yaratır.
  • ‘İnsanı sadece bilinmeyen korkutur.’ Bu yüzden kendinizi, ailenizi ve çevrenizi sosyal sorumluluk kapsamında, süreç hakkında doğru ve net bilgilerle donatın.
  • İzole zamanları fırsata çevirin; uzun zamandır ertelediğiniz işleri yapın, kitap okuma-dinleme etkinlikleri düzenleyin, evde spor yapın (depresyona iyi gelir), eğlenceli videolar-skeçler izleyin ve bu süreç yeni bir dil öğrenmek için bir fırsat olabilir.
  • Yönetemediğiniz kaygılı ve panik haliniz, çocuklarınızın üzerinde travma yaratabilir ve geleceklerini olumsuz yönde etkileyebilir. O yüzden; çocuklarınızın yanında felaket senaryoları türetmeyin ve onlara bu durumu yaşlarına uygun bir biçimde aktarın. Aktarırken doğru ve net ifadeler kullanın.

Bu zorlu süreçte fiziksel sağlığımız kadar psikolojik sağlığımızı da korumanın ne denli önemli olduğunu unutmayalım. Tüm bunları yapabilmek içinde; Oto-hipnoz, meditasyon, yoga ve mindfulness gibi zihinsel pratiklerden yararlanabilirsiniz.

Unutmayınhiçbir virüs, alacağımız tedbirlerden daha güçlü değildir…

Hep birlikte sağlıklı günlere kavuşabilmek için; #evdekal Türkiye’m! 

Sınav Kaygısına Son !

‘’ Çalışıyorum ama dikkatimi veremiyorum”, “Beynimin içinden başarısız olabilme ihtimalini atamıyorum.” “Nefesim daralıyor, başım ağrıyor midem yanıyor,” “Sinirliyim, ellerim terliyor”, “Gece rahat uyuyamıyorum.” “Her şeyi birbirine karıştıracakmışım gibi geliyor” ,“Çok heyecanlanıyorum.” Diyorsa bir öğrenci, sınav  kaygı virüsü bulaşmıştır diyebiliriz. Bu virüs temizlenmeden kişinin kapasitesini sınavda kullanabilmesi çok zorlaşır. Virüs bulaşmış bilgisayarların performansının düşmesi, kilitlenmesi veya komutalara saçma sapan yanıt vermesi gibi bir durum meydana gelir. Düşüncelerini olumlu düşünmeye yönlendiremeyen ve duygularına söz geçiremeyen öğrenci istemediği sonucu alacağına kendini inandırıp,  alisine ve arkadaşlarına duyacağı mahcubiyeti düşünerek yaşamdan kopma gibi felaket senaryoları üreterek eyleme geçirebilir.

Öğrencinin abartılı ve kontrolsüz heyecanına hipnoz kısa zamanda yüzünü güldürecek sonuçlar verir. Sorun bilgi değil bilginin aktarımında sistemin aşırı stresle yüklenmesi sonucu kilitlenmesi olduğu için bu stres kalktığında başarı da beraberinde gelir.

Bilinç Yükselmesi

Hipnoterapi ile bilinciniz yükselir…


Öncelikle bilinç yükselmesi ne anlama geliyor bunu kısaca açıklamak isterim.
Hipnotik trans halindeyken sanılanın aksine algılarınız normalden çok daha açık olur bu nedenle beynimizin öğrenme düşünme gibi fonksiyonlarını yerine getiren kısmı (Frontal Lob /Prefrontal Korteks ) algılar normalinden yüksek olduğu için genişler ve büyür bu nedenle bilinç yükselmesi yaşanır.

PEKİ BİLİNCİN YÜKSELDİKÇE NELER OLUR….?

•Bilinci Henüz Senin Kadar Yükselmemiş Olanların Konuşmaları Sana Eski Tadı Vermemeye Başlar…

•Kendin Gibi Olan İnsanları Arar Ve Onlarla Bir Şekilde Karşılaşmaya Yeni Dostluklar Oluşturmaya Başlarsın…

•Sana söylenen şeyleri olduğu gibi doğru kabul etmek yerine sorgulamaya başlarsın…

•Korkuların ve fobilerin üstesinden gelmeye başlarsın…

•Eskiden Zoraki Yaptığın Şeyleri Artık Yapmaya Mecbur Hissetmezsin…

•Kendini Çok Daha Rahat İfâde Etmeye Başlarsın…

•İstemediğin Şeylere Rahatça “Hayır” Diyebilirsin…

•Tek Başına Kalmaktan Keyif Almaya Başlarsın…

•Hayatta Gerçekten Yaşamak İstediğin Gibi Yaşayıp Yaşamadığını Sorgulamaya Başlarsın…

•Gerçekten Ne Yapmak Sana Heyecan Veriyorsa Onun Peşine Düşersin.

•Olumsuzluklar Seni Eskisi Kadar Üzmez Olur…

•Kötü Giden Şeylere dertlenmek Yerine Çözüm Bulmaya Odaklı Olursun…

•Etrafta Sıkıntı Veren Şeyler Seni Etkilemez…

•Gelecek İçin Kaygılanmazsın…

•Başına Kötü Birşey Geldiğinde Eskiden Olduğu Kadar Üzülmezsin…

•Birisi Sana Hakaret Ettiğinde, Bağırdığında Etkilenmez Ve Aynı Şekilde Tepki Verme İhtiyacı Duymazsın…

•Birisi Seni Haksız Yere Suçladığında Kendini Savunma İhtiyacı Duymazsın.

•İltifatlar’da Seni Eskisi Gibi Etkilemez ve
Onaylanma-Takdir Edilme İhtiyacı Hissetmezsin…

•Birilerine Bir Şeyleri İspat Etme İsteğin Ve Çaban Biter…

•Seni Rahatsız Eden Zihin Konuşmaları Gitgide Azalır Ve Zor Duyulur Hale Gelir…

•Öfke Ya’da Üzüntü Gibi Duygular Ara Sıra Gelir Ama Senin Üzerindeki Etkileri Dakikalar İçinde Geçer Üzerine Yapışmaz Ve Seni Günlerce Rahatsız Edemezler…

•Diğer İnsanların Zenginliğini Kıskanmazsın…

•İnsanların Senin Hakkında Ne Düşüneceklerini Umursamazsın…

•İnsanları Kategorilere Ayırmazsın Ve Herkese Aynı Davranırsın…

•Yapılan Hataları Çok Çabuk Affedersin…

•Dışarıda Ne Olursa Olsun İçinde Sebepsiz Bir Sevinç Olur…

•Her Yerde Ve Herkesin Yanında Kendin Gibi Olursun.

•Herkesin İçinde Aynı Öz’ün Parçası Olduğunu Fark Etmeye Başlarsın…

•Dünya Bir Oyun Alanı Gibi Gelmeye Başlar.
İçinde Sürekli Hissettiğin Huzuru Kimse Bozamaz..

Öfke Kontrolü

Öfke, son derece normal ve yaşamını sürdürülmesi için gerekli bir duygudur. Kişiyi tehditlere karşı uyarır, kendisini koruması konusunda motivasyon sağlar. Ancak öfke, kontrol edilebildiği sürece sağlıklıdır ve işe yarar. Kontrol edilmediğinde kişinin kendisi ve çevresi için çok zararlı olabilir.

Seneca’nın öfke ile ilgili sözlerine kulak verelim; ‘’ Öfke tüm duyguların en korkuncu, en taşkınıdır. Tahrik düzeyi ne olursa olsun öfkeyi meşru kılmaz, hiçbir koşulda öfke haklı değildir, zaten öfkenin bir getirisi de yoktur (Fakat götürüsü çoktur). İnsan bir kez kendini öfkeye teslim edecek olsun, öfke kişiye hakim olur, davranışlarının hakimiyetini yok eder, mantığı ve sağduyuyu köreltir, bireysel ya da toplu olarak en korkun suçların işlenmesine bile neden olabilir. Öfke yerine kişi iradesini kullanmalı, mantığına güvenmeli ve dürtülerini kontrol etmelidir. Davranışlarımıza öfke değil mantığımız yön vermelidir.’’

Mantığınız sizi yönetsin öfkeniz değil!

Pek çok kişi öfkeyi içinde tutmaktansa dışarıya vurmanın daha iyi olabileceğini düşünür. Yapılan bilimsel çalışmalar, öfkeyi dışa vurmanın da bastırmanın da sağlığımız için zararlı olduğunu göstermektedir. Her iki durumda da kan adrenalin seviyemiz artar ve uzun süre yüksek kalır. Öfke kontrol bozukluğu olan kişiler kalp damar hastalıklarına 3 kat daha fazla yakalanırlar. Bastırılan öfke depresyona yol açabilir, kişiler arası ilişkileri bozabileceği gibi, zihinsel ve fiziksel problemlere de yol açabilir. Doğru ifade edilmeyen öfkenin yol açtığı fiziksel problemler arasında; baş ağrıları, mide rahatsızlıkları, cilt problemleri, sinir sistemi rahatsızlıkları, dolaşım sorunları, varolan fiziksel rahatsızlıkların kötüleşmesi sayılabilir.

Online/Yüz yüze Hipnotik Koçluk ile öfke sorununa sebep olan travmalar/olaylar/duygusal ihmaller bilinçdışı düzeyde ortaya çıkarılarak anlamlandırılır ve çözümlenir. Geçmişe ya da bireyin çocukluğuna yönelik herhangi bir olay bulunmuyorsa, öfke sorunu telkinlerle çözümlenir ve sonrasında olaylara karşı bakış açısı değiştirilerek kişiye öfke kontrolü sağlanmış olur.

Sigaraya Son !

Erteleme

‘Erteleme’ davranışının birçok sebebi olabilir. 
Mükemmelliyetçilik ertleme davranışının en önemli sebeplerinden biri olarak görülmektedir. Bununla birlikte motivasyon eksikliği uygun olmayan gerçekleştirilemeyecek hedefler belirlemek, belirsiz hedeflere sahip olmak, kaygı ve başarısız olma duygusuda erteleme davranışına sebep sayılabilecek etkenlerdir.

• Erteleme davranışı bir hastalık değildir. Yaşadığınız olumsuz duygular sonucunda yaptığımız bir “kaçınma davranışıdır”…

•Erteleme davranışı daha çok aile ve çevre kültürü içinde gelişen ve pekişen bir durumdur. Katı kontrolcü, mükemmelliyetçi ebeveynlerle yetişen çocuklarda görüldüğü bilinmektedir.

• Ertelemeyi alışkanlık halinde getiren bireyler hayatlarının birçok alanında birşeyleri ertleme eğilimi içinde girebilirler… Buda bireyin yaşam kalitesini önemli oranda etkiler ve hedeflerin gerçekleştirilmesi zaman içinde imkansız hale gelmeye başlar…

• Hipnoterapi ile bireyin geçmişindeki soruna sebeb olan durumlar bulunur. Bilinçaltı düzeyde sorun ele alınarak düşünce kalıpları ve davranışı yeniden değerlendirip yapılandırılarak sorun ortadan kaldırılır.

• Unutmayın; nasılki küçücük bir kıvılcam ile büyük alevler çıkabiliyorsa, küçücük bir adımla da büyük hayaller gerçekleşebilir ve hayallerinize giden yolda büyük kapılar açılabilir. Tek şart istemek !

Topluluk Önünde Konuşma Korkusu

Topluluk Önünde Konuşma; En yaygın kaygı türlerinden birisi olarak işaretlenmektedir.
Bu sorunu yaşayan bireyler topluluk önünde konuşma mecburiyeti durumunda çok fazla heyecan, korku, nabız değişiklikleri, titreme, ses değişikliği v.s. gibi engelleyici durumlarla karşılaşır. Beğenilmeme, rezil olma, yargılanma duygusu ile asla oldukları gibi davranamazlar.
Bilinçaltı düzeyde soruna sebep olan geçmişe yönelik olumsuz deneyimler tesbit edilir. Yeniden anlamlandırılıp çözüme kavuşturulur. Verilen telkinlerle olayın çözümü kalıcı hale getirilir.

Kilo Kontrolü

Birçok diyet programını kullanıyorsunuz ve belki kilo da veriyorsunuz, tüm bu emeğin sonunda birden yeme krizleriniz geliyor ve kendinizi durduramayıp tekrar verdiğiniz kiloları fazlası ile alıyorsunuz. Bu durum ise psikolojinizi kötü etkiliyor ve hayatınızın her alanında sizi başarısızlığa sürüklüyor. İşte bu durumlarda ‘Hipnoz ile Kilo Kontrol Programı’ devreye giriyor.

Hipnoz ile Kilo Kontrol Programı : Beslenme alışkanlıklarınızı zorlanmadan ve motive bir şekilde değiştirmek, bilinçaltı düzeyde kiloyla ilişkilendirilmiş bazı unsurların ve bilinçaltı dirençlerinizin üstesinden gelerek bu konudaki motivasyonunuzu arttırmak, ‘bilinçaltınızın yemekten edindiği ikincil kazançları gidermek’ konusunda yardımcı olan, yeni ve kalıcı yemek alışkanlıkları oluşturmanızı sağlayan en etkili bilinçaltı destek programıdır.