Sosyal Fobi (Sosyal Kaygı Bozukluğu)
Sosyal Fobi Nedir?
Sosyal fobi; insanların seni değerlendireceği, yargılayacağı ya da rezil olacağın korkusuyla ortaya çıkan yoğun bir kaygı halidir.
Aslında bir sahnede gibisin… herkesin gözü sende sanıyorsun, ama kimse aslında seni izlemiyor. Yine de kalbin hızla çarpıyor, ellerin terliyor, sesin titriyor.
Bir bakış, bir mimik, bir sessizlik bile tehdit gibi gelir. Zihnin, “hata yaparsam rezil olurum” diye fısıldar.
Sosyal fobi yaşayan biri, toplum içinde görünür olmaktan çok, görünmemeyi seçer.
İçinde sürekli “ya beğenilmezsem?” endişesiyle yaşar.
Aslında korkulan şey, insanların seni yargılaması değil; kendini yetersiz hissetme ihtimalidir.
Sosyal Fobi Belirtileri Nelerdir?
Sosyal fobi, genellikle fiziksel belirtilerle başlar:
Kalp çarpıntısı, yüz kızarması, titreme, terleme, göz temasından kaçınma, sesin titremesi, konuşma güçlüğü…
Ama asıl savaş, bu belirtilerin arkasında saklıdır: “ya fark ederlerse, ya alay ederlerse, ya kimse beni sevmezse…”
Kimi zaman bir sunumda, kimi zaman bir tanışmada, kimi zaman bir mesaj atarken bile bu düşünce devreye girer.
Zihin tehdit algılar, beden alarma geçer.
Kalp krizi gibi hissedebilirsin, ama bu bir kriz değil, zihnin seni koruma refleksidir.
Bedenin tehlikede değil, sadece zihnin geçmiş bir utancı yeniden hatırlıyordur.
Sosyal Fobi Nasıl Anlaşılır?
Sosyal fobi genellikle “utangaçlık” ya da “çekingenlik” sanılır, ama arkasında çok daha derin bir kaygı vardır.
Utangaç insan sahneye çıkmak istemez, ama gerekirse çıkar.
Sosyal fobi yaşayan biri ise o sahneden kaçmak için her yolu dener.
Kendini hep “göz önünde” hissedersin.
Bir hata yapma ihtimali bile seni felç eder.
Sürekli “kendini izleyen bir kamera” vardır zihninde.
Aslında kimse seni izlemiyordur, ama o kamera senin içindedir.
Ve bu fark edilmezse, kişi giderek içe kapanır, yalnızlaşır, potansiyelini gizler.
Zamanla “görülmek istemeyen” birine dönüşür.
Sosyal Fobinin Bilinçaltı Kökeni
Sosyal fobi, çoğu zaman çocuklukta alınan mesajların sonucudur:
“Sus, rezil olacağız.”
“İnsanlar ne der?”
“Senin yüzünden mahcup olduk.”
Zihin bu cümleleri kaydeder.
Yıllar sonra sen yetişkin olsan da, içindeki çocuk hâlâ o utancı taşır.
Toplum içinde her adımda “yine utanacağım” korkusu devreye girer.
Aslında zihnin seni korumaya çalışıyordur.
Küçükken utanç hissettiğinde savunma mekanizması olarak “geri çekilme”yi öğrenmişsindir.
Ve bugün hâlâ o program aktif.
Bu bir karakter değil, öğrenilmiş bir korunma biçimidir.
Bilinçaltı bu kaydı çözmeden, kişi ne kadar cesaret etmeye çalışsa da hep bir yerde geri çekilir.
Ama o kayıt dönüştürüldüğünde, sosyal fobi yerini özgüvene bırakır.
Kendini göstermek artık korku değil, bir güç haline gelir.
Sosyal Fobiden Kurtulmak Mümkün mü?
Evet.
Çünkü sosyal fobi doğuştan gelen bir bozukluk değil; zihinsel bir öğrenmedir.
Ve öğrenilen her şey yeniden öğretilebilir.
Kişi önce zihnindeki “eleştirilme” korkusunu fark eder.
Sonra, bu korkunun kökenine inerek o çocukluk kayıtlarını yeniden işler.
Zihin, “görülmek = tehdit” inancını “görülmek = kabul edilmek” olarak yeniden yazar.
Sosyal fobiden kurtulmak bir günde olmaz, ama doğru adımlarla mümkündür.
Ve ilk adım, kaçmaktan vazgeçip yüzleşmeye cesaret etmektir.
Kendini Göstermek Korku Değil, Gücün Olabilir!
Kendini ifade etmek, utanç değil cesaret gerektirir.
Zihnindeki o eleştirel ses artık seni korumuyor, sadece seni kısıtlıyor.
O sesi dönüştürmenin zamanı geldi.
Doğru çalışmalarla, o çocukluk kodlarını çözüp, içsel güveni yeniden inşa edebilirsin.
İnsan içine çıktığında kalbin değil, özsaygın konuşmaya başlar.
Ve fark edersin: aslında insanlar seni yargılamıyormuş, sen kendini cezalandırıyormuşsun.
Kendini göstermenin, görünmenin, konuşmanın vakti geldi.
Çünkü gerçekten iyi olmak, şansa değil, bir adıma bağlı.
Artık gözlerin seni değil, senin gözlerini yönetmenin zamanı.
Zihnin seni yıllarca utançtan korumaya çalıştı, ama artık sahne senin.
İçinde görünmeyi bekleyen, konuşmayı bilen, varlığını hissettiren bir güç var.
Ve o güç, insanların değil, senin onayına ihtiyaç duyuyor.
Eğer sen de kendini özgürce ifade etmek, insanlarla bağlantı kurarken rahat hissetmek ve sahneyi geri almak istiyorsan, ilk adımı atma zamanı geldi.
Daha fazla bilgi almak için aşağıdaki Whatsapp butonuna veya yanındaki Arama Butonuna tıklayarak bize ulaşabilirsiniz.
▼▼▼▼▼▼
➥ Yüz yüze seanslar hakkında bilgi almak için tıklayınız.
➥ Online (Çevrimiçi) seanslar hakkında bilgi almak için tıklayınız.
Bu içerikte yer alan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Sunulan hizmetler psikoterapi, tanı koyma ya da tıbbi tedavi niteliği taşımamakta olup, kişisel gelişim ve farkındalık çalışmaları kapsamında değerlendirilmelidir. Ruhsal rahatsızlık şüphesi taşıyan bireylerin bir psikiyatri hekimi desteği alması önerilir. Detaylı bilgi için KVKK Aydınlatma Metni sayfasını inceleyebilirsiniz.





Leave a Reply
Want to join the discussion?Feel free to contribute!