Bazen kişisel gerçeklerimiz, şartlarımız yani elimizdekiler, bizi bir yerden alıp başka bir yere götürmez. Bu o kadar derin bir çaresizlik hissi verir ki, insan artık hayal bile kuramaz hale gelir. Dipsiz bir kuyunun, en dibi. Orada ne bir ışık ne bir ses. Sadece sonu olmayan duvarlar. Elbette insan bir süre umut ediyor. O duvarlara tırnaklarını geçiriyor, tırmanmak istiyor… Sanki gücünü bir toparlasa, o aşılmaz duvarlar aşılacak, o karanlık ılık bir ışık huzmesiyle bir anda aydınlanacak.
Böyle zamanlarda umut öylesine cılızdır ki… Bir parlayıp, bir söner… Bir an her şeyin bir gün düzeleceğine inanırsınız, bir an sonra o duygudan eser yoktur. Hayatla bağınız bir vardır, bir yoktur… Her geçen dakika kaybolduğunuzu, alemden silinip gittiğinizi ve en dayanılmaz olanı da zaten kimsenin umrunda olmadığınızı düşünürsünüz. Bu hal tıpkı zihinsel bir bataklık gibidir. Sizi içine çeker. Bir zaman sonra öylesine çekilirsiniz ki içine, isteseniz de çıkamayacağınıza inanır ve çırpınmaktan vazgeçersiniz….
Ama gelgelelim, hayat o kadar güzel, o kadar ışıl ışıl ve o kadar cömerttir ki… Siz, ona küsmüş öylece oturup dururken, o sizin gönlünüzü almak için etrafınızda dört döner… Ve günün birinde, kendinizi yeniden ona sarılmış bir halde bulursunuz.
Bunları nereden mi biliyorum?
Çünkü bu benim hikayem. Hayatımın neredeyse tamamını bu satırlardaki gibi yaşadım. Kendim için içinden çıkılmaz bir gerçeklik, yakın çevrem için gerçek bir problemdim. Hiçbir şey ama hiçbir şey beni kendime getiremez sanırdım. Hoş, getirse de geleceğim kendiminçok da matah bir şey olmayacağını düşünür, bu sebeple de herhangi bir şey yapmaya da gerek görmezdim.
Sonra bir gün, işlerin hiç de düşündüğüm gibi olmadığını müjdeleyen bir şeyle karşılaştım. Her gün, kendime doğru yeni bir adım atarak adeta kendi içimdeki inci taneme kavuştum. En sonunda da kendimi, kendime koşarken buldum…
İnsanın kendiyle kavuşması, hayatla kavuşmasıdır.
İnsanın kendi potansiyelini çalıştırması, kendi kaderine hükmetmesidir.
Hayat bana beni iyi edecek bilgiyi tüm cömertliğiyle sunarken şimdi ben de bu bilgiyi ihtiyacı olanlarla paylaşarak şifacı kaynağa hizmet ediyorum.
Çünkü anladım ki şifa, bize doğru durmaksızın akan bir nefes gibi… O tıpkı bir enerji çağlayanı gibi… Bize düşense, onu solumak için kendimize izin vermektir.
Gökhan Göksünlü
Profesyonel Yaşam Koçu
Öğrencilik yıllarından bu yana bir çok yardım kuruluşunda gönüllü olarak görev alan Göksünlü, halen 'Yeryüzü Doktorları Derneği (YYD) ve Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) gibi bir çok sivil toplum kuruluşunda aktif olarak görev almaktadır.
Aldığı Akademik Eğitimler
-Gökhan Göksünlü, 1950 yılında Boston’da kurulan, New Hampshire / ABD’ de bulunan National Guild Of Hypnosis ( NGH) / Certified Hypnotherapist Accredited programından mezun olmuştur. [ NGH ( www.ngh.net ) Amerika’da yerleşik olmak üzere, başta Kanada ve 80 den fazla ülkede binlerce üyesi olan dünyanın en köklü ve en yaygın Hipnotist/Hipnoterapist’ler kurumudur. ]
- Sola Unitas CA. accredited ACTP ICF “ Advancing the Path to Core Coaching Masteries ” (SolaUnitas ACTP ICF akredite Yaşam Koçluğu Programı.)
-"Coaching Foundations"
-"Coach Presence"
-"World of Possibilities"
-"Co-Creating"
-Balıkesir Üniversitesi- İktisat (ing)
-Anadolu Üniversitesi-Sosyal Hizmetler ve Danışmanlık
-Anadolu Üniversitesi-Adalet
-Anadolu Üniversitesi- Sosyoloji(devam)
Aldığım Diğer Eğitimlerden Bazıları
- Bilimsel Hipnoz Temel Eğitimi
- Analitik Hipnoterapi; Regresyon Hipnoterapisi
- Davranış Değiştirme Teknikleri
- 5 Paths Analitik Hipnoterapi
- Hızlı ve İleri Hipnoz teknikleri
- EFT (Duygusal Özgürlük Teknikleri)
- RK Bilinçaltı Dili Mucizeleri Uygulayıcı&Eğitmen Eğitimi
- Psikologlar ve Psikayatristler Derneği “ Temel Psikoloji” Eğitimi
- Mindfulness Modern 101 Eğitimi
- Etkili İletişim Teknikleri ve Becerileri eğitimi
- Bilinçaltı Analizi Eğitimi
- Eğitim Psikolojisi Sertifika Programı
- Psikolojik Rahatsızlılar Sertifika Programı
Göksünlü aynı zamanda Psikoloji, Hipnoz, Klinik Hipnoz ve Kişisel Gelişim alanlarında bir çok seminer ve konferansa katılmıştır.