UÇUŞ KORKUSU
Uçuş korkusu olan bireylerin çoğu; detaycı, mükemmeliyetçi, kontrollü, telaşlı ve sabırsız bireylerdir. Kontrolün kendi ellerinde olmasını istedikleri için de uçağa binmeyi tercih etmezler. Bu korkusu olan çoğu kişi günlük hayatlarında cesaretli insanlardır. Uçak korkusu cinsiyet, yaş, meslek ayırmadan toplumun her kesiminde görülebilir.
Uçuş korkusu olan kişiler; uçağın düşeceğini ve öleceklerini düşünürler. Uçmak insana özgü bir durum olmadığı için bilinçaltımız uçuş sırasında kaygı oluşturabilir. Kontrolün kişinin elinde olmaması da kaygı oluşturan bir durumdur.
Uçuş korkusu çocukluk yaşantılarında öğrenilmiş olabilir. Kişi çocukluğunda çevresindeki kişilerin uçaktan korktuğunu gözlemlediyse veya konuşmalarını dinlediyse korkusu oluşmuş olabilir.
Çocukluğunda oyun oynarken yüksek bir yerden atladıktan sonra düşen bireyde yetişkin olduğunda uçuş korkusu oluşabilir.
Birey uçakla ilgili yaşadığı olumsuz deneyimler sonucunda da uçağa binmekten korkuyor olabilir. Örneğin uçak kazası geçirmiş, kötü bir seyahat yaşamış, türbülansa girmiş olabilir.
Filmlerde seyredilen uçak kazaları da uçuş korkusunu pekiştirebilir.
Uçuş korkusu yaşamda engellere sebep olabilir. Örneğin farklı ülkelere seyahat yapamamak ya da iş seyahatleri yapamamak gibi.
Hipnoterapi ile uçuş korkusuna sebep olan olay bilinçaltı düzeyde ortaya çıkarılarak anlamlandılır ve çözümlenir. Geçmişe dair herhangi bir olay bulunmuyorsa telkinlerle çözümlenir. Duygularımız kat kattır, dış kısımdan derine indikçe insanın içine ulaşılır. Derindeki duygulara ulaşılıp birey rahatlatıldığında, korkular ruhumuzu ve bedenimizi terk eder.